Türkiye ve Suriye arasına yeni bir elektrik hattı inşa edilmesine ilişkin haberlere değinen Kara, “Suriye’de meydana gelen rejim değişikliğinden sonra, ülkenin imar edilmesine yönelik tartışmaların yoğunlaştığını görüyoruz. Muhtemel inşaat ve altyapı yatırımları, bazı sermaye grupları nezdinde, yeni bir pazar olarak değerlenmiş durumda. Hükümetin de bu bakış açısını paylaştığı görülüyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar da Birecik-Halep enterkonneksiyon hattının yeniden hizmete alınacağını açıkladı. Öte yandan, Türkiye olarak, halihazırda Suriye’ye elektrik ihraç ediyoruz. TEİAŞ verilerine göre, 2023 yılında, elektrik ihracatı yaptığımız dört ülke mevcut. Suriye de bu ülkeler arasında 537 gigawatt/saat ile ikinci sırada yer alıyor. Verilerden, 2012 yılında, ihraç edilen elektrik miktarının 1,234 gigawatt/saat düzeyinde gerçekleştiğini; 2012’den 2020’ye kadar ihracatın durduğunu öğreniyoruz. Şu anda da Reyhanlı’dan Afrin ve Harem’e uzanan iki ayrı enterkonneksiyon hattı var. Bu hatlar toplam 50 kilometre uzunluğunda, 66 kilovolt seviyesinde işletiliyor. Elektrik üretiminde bir arz fazlası mevcutsa, bunun ihraç edilmesini tartışacak değiliz. Ancak biz, Reyhanlı’dan Suriye’ye elektrik verilirken, kendi ilçelerimizin elektriksiz kalmasına göz yumamayız. Yurttaşlar, ‘Suriye’de elektrik var, bizde yok’ derken bu çelişkiyi ifade ediyorlar. Zira 2024 yılında akşamları mum ışığında oturmayı, yanan cihazların masrafını karşılamayı, susuz ve soğukta kalmayı hiç kimse hak etmiyor” diye konuştu.

YILDIRIM KARA: KENDİ ÜRETTİĞİMİZ ELEKTRİĞİ KULLANAMIYORUZ

Hatay’daki elektrik kesintilerine kalıcı bir çözüm bulunamadığını belirten Kara, “Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının 6 Şubat depremlerine ilişkin raporuna göre, sadece Hatay’da kamuya ait elektrik iletim altyapısında 220 milyon lira, özel sektöre ait elektrik dağıtım altyapısında 4,3 milyar lira hasar oluşmuştur. Kesintilerin özellikle depremde ağır hasar gören ilçelerimizde yoğunlaştığını; Samandağ, Defne, Antakya gibi yerlerden daha fazla şikayet aldığımızı gözlemliyoruz. Bu ilçelerimizde yaşayan yurttaşlar bize mesajlar atıyor; evlerinde, elektrik olmadan nasıl yaşamaya çalıştıklarını, hasar gören cihazlarını paylaşıyor. Bu kesintilerin dağıtım şebekesindeki hasardan, ilçelerin nüfus dengesinin değişmesinden, şantiyelerin çok yoğun elektrik çekmesinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Çünkü ortada bir arz sorunu yok: Bu yılın eylül ayındaki 1 milyon 377 bin megawatt düzeyindeki üretimle, Türkiye’nin en çok elektrik üretimi yapan dördüncü şehriyiz. Hatay, kendi ürettiği elektriği kullanamamasıyla bir istisnadır; bu da öyle görünüyor ki Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar’ı pek rahatsız etmiyor. Oysa kendisi de Hataylı olan Sayın Bakanın, buradaki sorunlara özenle yaklaşmasını bekliyorduk, halen de bekliyoruz. Suriye’deki elektrik ihtiyacına cevap vermeniz insanı açıdan takdire şayan, ekonomik açıdan da kazançlı olabilir. Fakat önce ülkenizi, kendi insanınızı düşünmeniz gerekiyor. Buradaki sorunları, etrafından dolaşarak çözmeniz mümkün değildir” dedi.