Depremden daha büyük bir mazeret olamayacağını ifade eden Nermin Yıldırım Kara sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem bölgesinde olan yurttaşlarımızın taleplerine her zaman insan hakları yönünden bakmak gerekir. Diğer meslek grupları gibi öğretmenler de bu depremden oldukça yıkıcı şekilde etkilendi. Birçok öğretmenin evi ya yıkıldı ya da hasar gördü. Mevcut durumun ve yaşanan kayıpların sadece maddi yönden değerlendirilmesi yanlış ve eksik olacaktır. Birçok öğretmen travma sürecini atlatamadan göreve başlamak zorunda kaldı. Şu süreçte hayata tutunabilmeleri için yer değişikliğini düşünmeleri normal karşılanmalıdır. Psikolojilerini toparlayamadıkları sürece olağan eğitim ve öğretim hizmetini sunabilmeleri mümkün değildir. Deprem sonrasında ailesini ve çocuklarını başka illere naklettiren öğretmenler var. Aileleriyle bir arada olmak istemelerinden daha doğal bir şey yok. Milli Eğitim Bakanlığı’nın Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 51. Maddesi’nin 4. Fıkrası burada yaşanan mağduriyete dair açıklamayı getiriyor: ‘Afet bölgesi ilan edilen yerlerde bulunan eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenler, Bakanlığın uygun görmesi hâlinde yer değiştirme isteğinde bulunabilir. Bunlardan zorunlu çalışma yükümlülüğü olanlar, öncelikle zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen yerlere yer değiştirme isteğinde bulunabilir.’ Tekrar söylemek istiyorum ki, depremden daha büyük bir mazeret olamaz.”

HİZMET PUANI ARTIŞI VE EKSTRA DEPREM TAZMİNATI SAĞLANMALIDIR!

Yıkımdan en çok etkilenen bölgeler arasında bulunun Adıyaman, Hatay, Malatya, Kahramanmaraş, Islahiye ve Nurdağı’nda görevini sürdüren öğretmenler için iyileştirmeler yapılması gerektiğini belirten Hatay milletvekili, “Bilindiği üzere 3 Temmuz 2023 tarihli Bakanlık kararına göre bu 4 il ve 2 ilçede bulunan öğretmenler, 22 il kapsamında iller arası yer değişikliği için başvuruda bulunabileceklerdi. Maalesef birçok öğretmen başvuramadı. Ayrıca burada bahsi geçen 22 ilin yetersiz olduğu da çok açıktı. 28 Temmuz tarihinde iller arası yer değişikliği için yeni başvurular başlayacak. Bu başvurular öncesinde de önemli yasal düzenlemeler ve iyileştirmeler yürürlüğe konabilir. Deprem bölgesinde bulunan öğretmenlerin hizmet puanları %100 oranında artırılmalıdır. 6 ay boyunca 2 bin lira olarak verilen deprem tazminatı enflasyon etkisi de göz önünde bulundurularak 10 bin liraya çıkarılmalıdır. Böylelikle deprem bölgelerinde fedakârca hizmet veren öğretmenler için önemli motivasyon kaynakları oluşacaktır. Diğer yandan öğretmenler için barınma koşulları da acil olarak iyileştirilmelidir. Yine de depremin yarattığı travmayı küçümsememek gerekir. Bu iyileştirmelere rağmen; bölgede kalmak istemeyen öğretmenler için 81 ili de kapsayan şekilde mazeretli tayin kılavuzu düzenlenmeli ve şartsız başvuruya açılmalıdır. Burada yer değişikliği isteyen birçok öğretmen ya memleketine gidecek ya da ailesinin yanına yerleşecektir. Bunu görev ve sorumluluktan kaçma olarak tanımlayamayız, yaşanan travmalar oldukça ciddidir.” dedi.

İl içi tayinlerle ilgili tekrar düzenlemelerin yapılması gerektiğini dile getiren Hatay milletvekili, “2015 yılı öncesinde öğretmenler il içi isteğe bağlı yer değiştirmek için sıraya girebiliyordu. Örneğin başka bir okulda emekli olan ya da mazeretli tayin hakkını kullanan birisinin yerine sırada bulunan öğretmen geçiyordu. Şu anda puana göre atama sistemi kullanılmakta ve bir seferliğine tayin yapılıyor. Önceki sisteme dönülürse, öğretmenler sırasını ve istedikleri okuldaki kadronun takibini daha rahat yapabilecektir. Yine puan üstünlüğü göz önüne alınarak, yer değiştirmelerin için sıra sistemi yılda iki kez ekim ve mayıs aylarında norm kadro güncellemelerinden sonra uygulanmalıdır.” dedi.